Miras konusu, bir kişinin vefatı ya da yasal olarak kayıp ilan edilmesi durumunda, geride bıraktığı maddi varlıkların ve borçların nasıl dağıtılacağını ele alır. Mirasın açılması, yani mirasın mirasçılara geçiş sürecinin başlaması, kişinin ölümü veya mahkeme tarafından gaiplik kararı verilmesi ile gerçekleşir. Ölüm anında miras, otomatik olarak yasal mirasçılara devredilirken, gaiplik durumlarında mirasın geçişi, gaiplikle ilgili davanın sonuçlanmasına bağlıdır. Bu sebeple, miras, kişinin ölümünden sonra yapılacak hukuki tasarruflar arasında yer alır. Bu durum, bir kişinin hayatta iken miras ile ilgili dava açılmasının mümkün olmadığını gösterir. Bu nedenle, “Bir kişi hayatta iken üzerine miras davası açılabilir mi?” sorusuna verilecek yanıt genellikle olumsuzdur. Miras ile ilgili daha ayrıntılı ve kişiye özel bilgi almak için, bu alanda deneyimli bir İstanbul miras avukatı ile çalışmak büyük önem taşır.
Babanızdan kalan mirası kimlerin ve ne oranda alacağı, Türk Medeni Kanunu’nda belirlenen zümre sistemi üzerinden düzenlenir. Bu sistem, miras bırakanın geride bıraktığı varlık ve borçların, kanun tarafından belirlenen sıraya göre mirasçılara dağıtılmasını sağlar. Söz konusu zümreler şu şekildedir:
- Miras bırakanın çocukları ve bu çocuklardan doğan torunlar gibi doğrudan altsoyu, ayrıca evlat edinilen çocuklar.
- Miras bırakanın anne ve babası, yani ebeveynleri.
- Miras bırakanın büyükanneleri ve büyükbabaları, yani dede ve nineleri.
- Eğer yukarıdaki zümrelerden hiçbirine mensup mirasçı bulunmuyorsa, devlet mirasın sahibi olur.
Bu sistem, mirasın adil bir şekilde ve yasalara uygun olarak mirasçılara dağıtılmasını temin etmek amacıyla tasarlanmıştır.
Anneden Kalan Miras
Eş doğrudan zümre sisteminde yer almaz. Yaşayan ilk zümreye dahil edilir, payı da buna göre belirlenir. Ancak ölüm gerçekleştiğinde evlilik de sona ereceğinden ölen eşin babasından kalan miras gibi bir durum gündeme gelmez. Ancak ölen eşin altsoyu bulunuyorsa, onların anneden kalan miras hakkı korunur. Payı oranında çocuklarına intikal eder.
Dededen Kalan Miras
Kişinin altsoyu ondan önce vefat etmiş, reddi miras yapmış ya da mirasçılıktan çıkarılmış olabilir. Bu durumlarda yalnızca bu kişi için mirastan mahrumiyet söz konusu olur. Onun altsoyu olan kişilerin kanunda düzenlenen payları oranında hakları devam etmektedir. Yahut kişi altsoyunun altsoyu olan torununa doğrudan vasiyet veya miras sözleşmesi aracılığıyla miras bırakmış olabilir. Bu durumlarda dededen kalan miras söz konusu olur. Fakat bu mirasın diğer saklı pay sahibi kişilerin haklarını kısıtlamıyor olması gerekir. Mirasçılıktan çıkarılma ise ancak şu durumlarda gündeme gelebilir:
- Mirasçı, miras bırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemiş olmalı
- Miras bırakana veya ailesine karşı Aile Hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ölçüde yerine getirmemiş ve bu sebeple aralarındaki ilişki bozulmuş olmalı
Evlatlara Sağ İken Miras Verilir mi?
Miras, ölüme bağlı bir tasarruftur. Ancak kişilerin kanunda yer alan düzenlemeler dışındaki istekleri için sağken işlem yapmaları gerekir. “Evlatlara sağ iken miras verilir mi?” sorusuna bu doğrultuda bakılmalıdır. Şu durumlarda kişinin miras sözleşmesi ya da vasiyet yapması tavsiye edilir:
- Yasal mirasçılar dışında biri mirasçı yapılmak isteniyorsa
- Mirasçı yapılmadan birine bir mal verilmek isteniyorsa
- Mirasçılarından birine belirli bir malı vermek ya da kullanımına bırakmak istiyorsa
- Ölümünden sonra birine maddi değeri olan ya da olmayan bir kazanımda bulundurmayı istiyorsa
- Mallarıyla bir vakıf kurdurmak istiyorsa
Kişi bunlar gibi bir amaçla vasiyet veya miras sözleşmesi düzenleyebilir. Kişinin sağlığında karşılıksız olarak kazandırdıkları ise miras değil bağışlama olarak adlandırılır. Detaylı ve profesyonel yardım için iyi bir İstanbul miras avukatı araştırması yapılmalıdır.